manşet haberler
Personel Sağlık Personeli Sağlıkçılar PersonelSaglik.NET
26 Haziran 2016 Pazar
Umut'tan Hanife iddiası: Her şeyi yalan!
25 Haziran 2016 Cumartesi
Şikayetvar.com ANKET DOLANDIRILIĞI
Böyle saçma bir konuyla ne kendimi ne de okuyacak kişiyi meşgul etmek isterdim ne de blogumda böyle konunun kalabalık etmesini isterdim. Ama problem sadece bir firma değil, bir dünyagörüşü. Kıymetli okuyucu, vaktin kıymetliyse okuma.
Sikayetvar.com ilk çıktığında sevinerek karşıladığım bir siteydi. Belki o zamanlar kaliteli bir hizmet sunuyordu. Kâr amacı gütmüyor diye orda burda tanıtımını yapıyor, gurur duyarak bahsediyorduk. Bir gün ŞikayetVar anket çalışmamız olacak deyince de büyük bir güvenle hemen kabul ettim. İnternetteki anket siteleri dolandırırdı ama şimdi ŞikayetVar kalitesi dedim. Birinci anket, ikinci anket derken bir terslik olduğunu farkettim. Anketle para kazanmak mümkün değildi. Bu da bir dolandırıcılıktı. Anket uygulamasından çıkmak için ŞikayetVar'da bir düğme aradım, bulamadım. Hiç uğraşmayayım, ŞikayetVar'dan üyeliğimi tamamen sileyim dedim bari bunun düğmesi varken dedim.
Üyeliğim dört aydır silinmemişti. ŞikayetVar'dan anket mailleri gelmeye ve geldikçe de sinir bozmaya devam ediyordu. Spam olarak işaretlesem ben kafamı dinleyeceğim ama dolandırıcılık yüzsüz yüzsüz devam edecekti. Dolandırıcılığı hem millet bilsin, hem de bu mailler bir son bulsun dedim ve ŞikayetVar Anket'i 29 Temmuz 2010 tarihinde sikayetvar.com'a şikayet ettim. İlk ve tek şikayetimin metni şöyle:
Sikayetvar Anket dolandırıyor
sikayetvar.com sitesinin anket uygulamasına vaat ettikleri gibi para kazanırım ümidiyle katılmıştım. Ancak kandırmaca olduğunu farkettim. Anket maili geldikten bir saat sonra belirlenen katılımcı sayısına ulaşıldı diye ankete kabul edilmiyorum. Ankete kaç kişinin alındığı belli değil. 10.000 katılımcıdan 100 tanesi ankete alınsa güvenilir bir anket çıkar herhalde. 10.000 kişiyi kullanıp 100 kişiye anket katılım parası ödemeyi etik bulmuyorum.
Anketlerden elde edilen paranın hesaba yatması için belli bir miktar para toplamanız gerekiyor. Ayrıntıları hiçbir yerde yazmıyor ama aklımda 20 lira olarak kalmış. 20 lirayı toplayabilmek için 20 kuruşluk 100 anket doldurmak gerekiyor. Ortalama 10 günde bir anket açıldığını hesaba katarsak 100 anket 1000 günde yani 2,5 yıldan fazla bir sürede tamamlanabiliyor. Bu hesap açılan her ankete katılabileceğimiz varsayılarak yapıldı. 2 anketten birine katılabilsek 20 lirayı almak 5 yıldan fazla sürecek. Ama 10 anketten birine bile katılamıyoruz.
Bu hesap üzerine artık "yeni anket var" maili gelmesin diye sikayetvar.com sitesinin Anket uygulamasından çıkmak için bir link aradım. Hiçbir ayar hiç bir ayrıntı yok. Sitenin tümünden üyeliğimi silmek için üyeliği iptal ettim. "yeni anket var" mailleri gelmeye devam ediyor. Meğer üyelik iptal başvurum alınmış ve dört aydır öyle bekliyor.
Artık anket maili gelmesini istemiyorum.
Bir ay sonra şikayetiniz işleme konuldu diye yazmışlar:
Şikayetiniz Dikkate Alınmıştır
Sayın kullanıcımız,
Şikayetiniz dikkate alınmıştır. Gerekli değerlendirme ve düzenlemeler gerçekleştirilecektir.
Saygılarımızla
Sikayetvar.com
Ve aynı açıklamayla şikayetimi reddetmişler. Anlayacağınız şikayet hiç yayınlanmadı. Şikayetimin üzerinden 14 ay geçmiş, hala anket mailleri geliyor. Üyelik iptali talebim de on sekizinci ayını dolduruyor.
Değerli okuyucu, aklın varsa anket uygulamalarına itibar etme. Yukarıdaki şikayette teorik olarak bir hesap yapmıştım. Aradan geçen bir sene bu hesabı doğruladı. ŞikayetVar Anket'te ilk anketin yüklendiği 06 Nisan 2010 tarihinden bugün 6 Ekim 2011 tarihine kadar geçen 18 ay süre içerisinde toplam 12 anket hazırlanmış. İlk 11 anketin ücretleri anketler kısa olduğu için 0,40 TLnin altındaydı. Sonuncusu uzun olduğu için ücreti 0,40 TL. Hadi hepsi en yüksek fiyat 0,50 TLden olsun ve farzedin ki her ankete katılabildim. Bu 18 ay, yani bir buçuk yılda ancak 6 TL toplayabilmiş olurum. Bu hesapla paranın 20 TLye ulaşıp hesabıma yatabilmesi için de yaklaşık 5 yıl anket işiyle uğraşıyor olmam gerekecek. Bu da aylık 30 kuruş falan ediyor. İki ayda bir ekmek parası çıkarırsınız belki.
Şimdiye kadar 0,50 TLden bir anket bile açılmadığını ve anketlerin yarısına bile katılmanın zor olduğunu hesaba katarsanız akıllı adamın yapacağı iş değil. Gidin hamallık yapın daha iyi.
Sadece anket değil, şikayet ve çözüm mekanizması da insanı aptal yerine koyuyor. Müşteri dostu firmalar listesinden bankaların ve kodaman şirketlerin eksik olmaması ŞikayetVar'ın nasıl bir dönüşüm geçirdiğini göstermeye yeter. Bir banka şikayeti... Sonuç gülen bir baloncuk ve altında çözüldü işareti. Yalan! Utanmadan şöyle çözdük diye yazmışlar:
Sayın ***'in şikayeti hakkında ,
Müşterimize konu hakkında email ile detaylı bilgilendirme yapılmıştır.
Saygılarımızla,
*** BANKASI A.Ş .
HAKLI MÜŞTERİ HATTI
444 0 338
Bu bankanın incelediğim bütün şikayetleri böyle çözülmüş. Bir tane de bir GSM şebekesinin garip çözüm yönteminden örnek verelim. Şikayet oldukça basit ve açık:
*** Kocaeli'de Çekmiyor!
Yeni taşındığımız yerde İzmit'in göbeğinde telefonum çekmiyor. Sürekli cam kenarında tutmak zorundayım ve konuşurken sürekli telefon kesiliyor.
Şikayet kaydı oluşturmama rağmen hiçbir değişiklik yok.
Çözüm ise dalga geçer gibi:
Sayın Yetkili,
İlgili kayıtta yer alan konunun çözümlenmesi ve müşteri memnuniyetinin sağlanması açısından gerekli tüm inceleme ve işlemler yapılmıştır. Müşterimiz 05.10.2011 tarihinde aranmış, ancak kendisine ulaşılamamıştır. Müşterimize ulaşılamadığı ve *** Müşteri Hizmetleri’mizi arayarak konu ile ilgili detaylı bilgi alabileceğine dair kısa mesaj gönderilmiştir.
Müşterilerimiz her türlü talep ve soruları için *** ** ** numaralı *** Müşteri Hizmetleri'mizi haftanın 7 günü 24 saat arayabilir.
Saygılarımızla,
*** İletişim Hizmetleri A.Ş.
Müşteri Hizmetleri
Adam telefonunun çekmediğinden bahsetmiş zaten. Bir kısa mesaj göndererek Kocaeli'de çekmeye başlayan GSM şebekesini tebrik ediyoruz, ŞikayetVar yetkililerini de. Bir şikayet kaydı oluşturarak anında Kocaeli'ne baz istasyonu dikilmesini bekleyen adamı da, bu saçmalığı yazan kendimi de, bunu okuyanı da tebrik ediyorum.
KAYNAK: http://bunudasorgulayin.blogspot.com.tr/2011/10/anket-dolandrclg.html
17 Haziran 2016 Cuma
ÖSYM, 2016-İSG (1. Dönem) soru ve cevaplarını açıkladı
DUYURU
(16 Haziran 2016)
2016-İSG(1. Dönem):
Temel Soru Kitapçığının Görüntülenmesi 30 Nisan 2016 tarihinde uygulanan İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü İşyeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı 1.Dönem Sınavının (2016-İSG 1. Dönem) Temel Soru Kitapçığı, sınava başvuran adayların sınav sorularını inceleyebilmeleri amacıyla ÖSYM'nin Aday İşlemleri Sistemi üzerinden erişime açılmıştır. Sınava başvuran adaylar 10 gün süreyle ÖSYM'nin https://ais.osym.gov.tr İnternet adresinden T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile soruların tamamına erişebileceklerdir. Sorular, Temel Soru Kitapçığı dizilimindedir.
Adaylara saygıyla duyurulur.
ÖSYM BAŞKANLIĞI
16 Haziran 2016 Perşembe
Sosyal medyayı sallayan yeni bulmaca
Öncelikle Çin'in yerel sosyal medya sitesi Weibo'da ortaya çıkan, daha sonra Facebook'un Trending in China kanalıyla tüm dünyaya yayılan işlem en başta çok basit görünüyor. Ancak burada herkesin ilk bakışta göremediği minik bir detay var.
Bu nedenle kimi sonucu 25 bulurken, kimi 102 olacağını savunuyor. Halbuki bunların tümü yanlış. Haberin sonunda doğru yanıtı bulabilirsiniz. Ama nasıl oluyor derseniz teker teker anlatalım:
-Birinci satırdaki işlemde 3 tane birbirinin aynısı kırmızı çiçek toplanmış ve sonuç 60 çıkmış. O zaman kırmızı çiçeklerin her birinin değerinin 20 olduğunu söyleyebiliriz.
-İkinci satırdaki işlemde değerinin 20 olduğunu bildiğimiz kırmızı çiçek ile 2 tane birbirinin aynısı 5 yapraklı mavi çiçek toplanmış ve sonuç 30 olmuş. Buradan 5 yapraklı mavi çiçeklerin her birinin değerinin 5 olduğunu anlıyoruz.
- Üçüncü satırdaki işlemde değerinin 5 olduğunu bildiğimiz 5 yapraklı mavi çiçekten 2 sarı çiçek çıkardığımızda sonuç 3 oluyor. Bu durumda sarı çiçeklerin her birinin değeri de 1 ediyor.
Buraya kadarı ilkokul seviyesinde matematik işlemlerinden ibaret. Peki son satırda ne oluyor da herkes farklı bir sonuç buluyor?
Bu basit problem bulmaca uzmanlarını bile çaresiz bıraktıDikkatli bakınca son satırdaki mavi çiçeğin diğerlerinden farklı olarak 5 değil 4 yaprağı olduğunu görüyoruz. 5 yapraklı mavi çiçeklerin değeri 5 ise, bu mantıkla 4 yapraklı mavi çiçeğin değeri de 4 olmalı.
O zaman işlemimiz üst satırlarda çıkardığımız sonuçlardan hareketle şuna dönüştü: 1 + 20 x 4 = ?
Burada önemli bir matematik kuralını hatırlamak gerekiyor: Bir dizi işlemin aynı anda yapılacağı durumlarda çarpma toplamaya göre önceliklidir. Yani burada tarif edilen işlem 20 ile 4'ün çarpılması ardından da 1 eklenmesidir. O zaman sonuç 81!
Memura, whatsapp üzerinden talimat verilebilir mi?
Soru:
Bir Kamu kurumunun taşra teşkilatında memur olarak çalışıyorum. Ankara'daki daire başkanı veya benzeri makamdaki birisi "whatsapp", "Tango" vb. gibi iletişim yollarıyla alt personeline emir verebilir mi?
Devlet memurlarının görev ve sorumlulukları 657 sayılı Kanunun 11. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir.
"Madde 11 -Devlet memurları kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslara uymakla ve amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amirlerine karşı sorumludurlar.
Devlet memuru amirinden aldığı emri, Anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Amir emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, memur bu emri yapmağa mecburdur. Ancak emrin yerine getirilmesinden doğacak sorumluluk emri verene aittir.
Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz."
657'nin bu maddesine göre memura yazılı talimat verilebileceği gibi sözlü talimat da verilebilir. Sözlü talimatta kanuna aykırılık bulunması halinde, durum amire bildirilir, amir emri yazılı olarak yenilerse o emrin yapılması icap eder.
Bu bağlamda düşünüldüğünde, sözlü talimat olabildiğine göre, whatssap veya Tango gibi mobil uygulamalar ile personele görev verilmesi mümkündür. Zaten bu mobil uygulamalar, mesajın karşı tarafa ulaşıp ulaşmadığı veya ulaştı ise okunup okunmadığı gibi bilgileri de verebilmektedir.
Ancak, görevden alma, nakil gibi idari işlem tesislerinin yazılı veya kanun izin verdiği durumlarda elektronik tebligatla yapılması mümkündür. 7201 sayılı Tebligat Kanununda, 2011 yılında yapılan düzenlemeyle, elektronik tebligatın yasal alt yapısı düzenlenmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunun 7/a maddesi şu şekildedir:
"Elektronik tebligat:
Madde 7/a - (Ek : 11/1/2011-6099/2 md.)
Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir.
Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.
Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usül ve esaslar yönetmelikle belirlenir"
Bu maddeye göre, elektronik posta adreslerine veren kişilere elektronik tebligat yapılması mümkündür.
6 Haziran 2016 Pazartesi
Orucu Bozan ve Bozmayan Durumlar Nelerdir? Oruç Hangi Hallerde Bozulur? Diş Fırçalamak Orucu Bozar Mı? Göz Damlası Orucu Bozar Mı? Orucu Bozan ve Bozmayan Durumlar Hangileri?
Oruca zarar veren davranışlar ve yapılması durumunda orucun bozulup bozulmayacağı konusunda merak ettiğiniz tüm soruların yanıtı haberimizde...
11 ayın sultanı Ramazan'a artık sayılı günler kaldı müslüman toplumuna farz olan oruç ibadeti nefsin terbiyesi açısından önemli bir ibadet yüzeysel yeme içmenin kısıtlanması olarak görünsede oruç tutmak bunun dışında tüm vücudun 1 ay boyunca belli başlı şeylerden kendini soyutlaması manasına gelmektedir.
Orucu bozan davranışlar şunlardır:
Oruçlu olduğunu bildiği halde, kasıtlı olarak bir şey yiyip içmek veya cinsî münâsebette bulunmak. Bu durumlarda oruç bozulur ve kefâret gerekir.
İmsaktan sonra, imsak gelmedi zannıyla bir şey yiyip içmeye devam eden kimsenin orucu bozulur ve yalnız kazâ etmesi gerekir.
Çiğ pirinç, çiğ hamur, un ve ham meyve yemekle; badem, ceviz, kestane ve fındığı kabuğuyla yutmakla oruç bozulur ve yalnız kazâ gerekir.
Göz yaşı veya ter yutulursa oruç bozulur ve yalnız kazâ gerekir.
Kasten ağız dolusu kusmak orucu bozar ve yalnız kazâ gerekir.
Ağız dolusu gelen kusmuğu kusmayıp geri yutmak orucu bozar ve yalnız kazâ gerektirir.
Normal cinsel birleşme dışında; kendi isteği ile herhangi bir şekilde meni getiren kimsenin orucu bozulur ve yalnız kazâ gerekir.
Bayılmak ve delirmekle akıl ve şuur kaybı olursa oruç bozulur. Çünkü akıl olmayınca teklif de olmaz.
Diş fırçalanırken macun yutulursa oruç bozulur ve yalnız kazayı gerektirir.
Diş eti kanadığında bu kan yutulursa oruç bozulur ve yalnız kazâyı gerektirir.
Taş, toprak, çekirdek, pamuk, kuru ot, kâğıt gibi kendisinden lezzet ve gıda alınmayan ve yenilmesi âdet olmayan şeyler yutulduğunda oruç bozulur ve yalnız kazâyı gerektirir.
Kokladığı bir tütsünün dumanını yutmak orucu bozar ve yalnız kazâyı gerektirir.
Diş arasında kalan yemek artığı nohut tanesinden büyük ise, yutulduğunda oruç bozulur ve yalnız kazâyı gerektirir.
Kadınlar oruçlu iken âdet görürlerse oruçları bozulur ve âdet günlerinde oruç tutmazlar. Tutamadıkları oruçlarını daha sonra gününe gün kazâ ederler.
Orucu bozmayan davranışlar nelerdir?Orucu bozmayan davranışlar şunlardır:Unutarak yemek, içmek veya cinsî münâsebette bulunmakla oruç bozulmaz. Ancak hatırlandığında derhal bırakmalıdır. Aksi takdirde oruç bozulur. Hatırlanmadığı takdirde bunların oruçluya Allah’ın bir ikrâmı olduğu, bizzat Resûlullah Efendimiz (asm) tarafından beyan edilmiştir. Binâenaleyh bir kimse oruçlu olduğunu unutarak ve hatırlamayarak karnını tamamen doyursa orucu bozulmaz.
Diş etlerinden çıkan kan yutulmadan tükürülürse oruç bozulmaz.
Mîdeden gelen suyu geri yutmak orucu bozmaz.
Yenilmeyen ve kendisinden faydalanılmayan şeylerin, farkına varılmadan nefesle boğaza kaçması halinde oruç bozulmaz. Meselâ havadaki duman, toz ve uçan bir sineğin boğaza kaçması…vb. gibi.
Diş arasında kalan ve nohut tanesinden küçük bir yemek artığını yutmak orucu bozmaz.
Ağız dolusu olmayan bir kusuntunun kendiliğinden gelip sonra içeriye dönmesi ile oruç bozulmaz.
Kasıt olmaksızın; kendiliğinden, yani bir rahatsızlık sebebiyle kusmak orucu bozmaz.
İhtilâm olmakla veya isteği dışında yalnızca meni ya da akıntı gelmekle oruç bozulmaz.
Yıkanmakla veya suya girilmekle, su yutulmadıkça oruç bozulmaz.
Kan aldırmakla oruç bozulmaz.
Abdest aldıktan sonra ağızda kalan yaşlık orucu bozmaz.
Oruçlu için neler mekruhtur?
Oruçlu iken; gerek orucun sıhhati açısından, gerek ibâdet ruhuna uygun düşmemesi açısından yapılması hoş olmayan mekruh davranışlar vardır. Bu davranışlar orucu bozmazlar, fakat orucu bozma tehlikesi taşıyabilirler.
Bu davranışlar özetle şunlardır:
Oruçlu iken ağza ve burna fazla su vermek, ağzını su ile doldurmak veya ağzında suyu bekletmek.
Oruçlu iken ıslatılmış misvak kullanmak veya diş fırçalamak.
Kadının yemeğin tadına bakması, alış veriş yapan birisinin alacağı gıdâ maddesinin tadına bakması. Ama mecbûriyet olursa yutmamaya özen gösterilerek bakılabilir.
Eğer halsiz düşeceğinden korkarsa oruçlunun kan aldırması mekruhtur.
Yıkanmak, temizlenmek, güzel koku sürünmek ve güzel koku koklamak mekruh değildir. Ancak suya giren birisi, ağız, burun veya kulak yoluyla boğazına veya dimağına su kaçırmamaya özen göstermelidir.
Oruçlu iken hanımı ile şehveti arttıracak ölçüde oynaşmak mekruhtur.
İftârı sebepsiz olarak geciktirmek mekruhtur.
Oruçlu iken tükürüğünü ağızda biriktirip yutmak mekruhtur.
Gece ihtilam olan bir kimse mümkünse gece yıkanmalıdır. Buna imkân bulamaz ise, sahurdan sonra da yıkanabilir. Fakat bilerek geciktirmemelidir.
1 Haziran 2016 Çarşamba
Hükümet Programında "TAŞERONA KADRO YOK"
Hatırlanacağı üzere gerek iktidar gerekse muhalefet kanadında 1 Kasım 2015 seçimlerinin en önemli konu başlıklarından birisi taşeron işçilerdi. Seçimden sonra Başbakan Davutoğlu tarafından talimat verilmiş ve kamudaki taşeron işçilerin kadroya alınacağı açıkça ilan edilmişti.
Fakat bugüne kadar konuyla ilgili birbiriyle çelişen açıklamalar ve basına sızan taslak metin dışında somut bir adım atılmadı. Henüz Meclis'e sunulmuş bir kanun tasarısı veya teklifi de bulunmuyor.
Taslak metinde ise kadro yerine ‘özel sözleşmeli personel' statüsünden bahsediliyor. 65. Hükümet kadro sözünü tutacak mı? Bu arada 64. Davutoğlu Hükümeti işbaşından ayrıldı ve yerine Sayın Binali Yıldırım'ın başında olduğu 65. Hükümet geldi.
Yeni hükümetin programı resmen ilan edildi ve güvenoyu aldı. Fakat programda taşeron işçiler konusuna hiç değinilmemesi oldukça dikkat çekici. Öyle ki programda ‘taşeron' kelimesi dahi geçmiyor. Doğrudan bahsetmeyi geçtik, dolaylı olarak bile kamudaki taşeronlaşmaya atıf yapılmamış.
Bu durumda, belediyeleri de dahil ettiğimizde bir milyonun üzerindeki taşeron işçiler soruyor;
1 Kasım seçimlerinden önce verilen “taşeron işçilere kadro” sözü tutulmayacak mı?
Tutulacaksa ne zaman ve nasıl verileceği yeni hükümet programında neden yer almadı?
Bir sonraki seçime kadar kamu taşeron işçileri oyalanacak mı?
Bu sorular taşeron işçilerimiz tarafından bize soruluyor ve biz de buradan tercümanlık yapmış olduk. Cevabını Sayın Başbakan ve Çalışma Bakanı'ndan bekliyoruz.
FRENİ BOŞALAN KAMYON DEVRİLDİ
Karabük’te freni boşalan kum yüklü kamyon orta refüje çıkarak devrildi. Kaza sonrası panikle korkan kamyon sürücüsü ise olay yerini terk ettikten yarım saat sonra geri geldi.
Edinilen bilgiye göre, Yazıköy’e parke taşları için kum taşıyan Sebahattin Gözetleyen (59) idaresindeki 34 EC 0688 plakalı kamyon, Bartın-Safranbolu yol kavşağında rampa aşağı indiği sırada bir anda freninin boşalması sonrası orta refüje çıkarak sürüklendi. Yaklaşık 20 metre sürüklenen kamyon kavşakta yan yatarak devrildi. Kaza sonrası çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ve 112 ekipleri olay yerinde kamyon şoförünü bulamadı.
Uzun süre kamyon şoförünü arayan ekipler daha sonra olay yerene gelen bir firma yetkilisinden kamyon şoförüne ulaşması istendi. Bunun üzerine şoför, kazadan yarım saat sonra olay yerine gelerek polislere bilgi verdi.
Kamyon şoförü Gözetleyen, kamyonun bir anda vites atarak frenlerin boşalarak orta refüje çarpıp devrildiğini, daha sonra korkup panikle kaçtığını söyledi.
Kazayla ilgili polis ekipleri soruşturma başlattı.